KUZEY EGE GÜZELİ

AYVALIK KÖKEN BİLİMİ VE TARİHÇE

"Bugün, eski Kydonia olduğu düşünülen alanda, ciddi bir arkeolojik çalışma olmamasına karşılık hâlen antik devre ait bol miktarda çanak çömlek parçalarına rastlanmaktadır. Bu parçalar üzerinden yapılan ön çalışmalar, Helenistik (MÖ 330-30) ve Roma (MÖ 30-MS 395) çağlarına ait yerleşim yerleri bulunduğunu işaret etmektedir."

Ayvalık, Antik Çağ’da bir tür yabani ayva anlamına gelen Kidonia olarak anılıyordu. Bölgeye ilk yerleşenlerinin Midilli’nin Kydona köyünden ya da Girit’in Kydonies bölgesinden gelmiş olabilecekleri düşünülmektedir. İsim konusunda bazı görüşler de Ayvalık’ın Aioliki’nin (Eolya’nın) bozulmuş şekli olduğudur. Ayvalık anlamına gelen Kydonie ismi ise, MÖ 330’dan beri süregelmektedir. Antikçağ’da, Ayvalık Adaları’na Hekatonisa ismi veriliyordu. Bu isim, adaların en büyüğü Nesos (Moshonisi, Cunda veya Alibey Adası) aynı isimle söylenen Nesos ya da Nasos antik kentinin baş tanrısı olan Hekatos olarak da anılan Apollon’dan gelmekteydi. Apollon Adaları’nda Nesos dışında Chalkis, Pordoselene ve Kydonia antik yerleşmeleri vardı. Antik kaynaklar Chalkis, Pordoselene ve Nasos’tan çok söz etmelerine karşılık, Kydonia hakkında yazan sadece yazları akan ünlü bir sıcak su kaynağına sahip olduğunu bildiren Plinius olmuştur. Bu dört antik kentten Chalkis ve Pordoselene yok olmuşlar; ancak Kydonia ve Nesos, sırasıyla Ayvalık ve Cunda (Alibey) olarak günümüze ulaşmışlardır. Tarihî yerleşim merkezi Bugün, eski Kydonia olduğu düşünülen alanda, ciddi bir arkeolojik çalışma olmamasına karşılık hâlen antik devre ait bol miktarda çanak çömlek parçalarına rastlanmaktadır. Bu parçalar üzerinden yapılan ön çalışmalar, Helenistik (MÖ 330-30) ve Roma (MÖ 30-MS 395) çağlarına ait yerleşim yerleri bulunduğunu işaret etmektedir.

Doğu Roma verilerine dayanılarak Roma döneminde en parlak çağını yaşadığı düşünülen şehrin, Bizans döneminde önemini yavaşça kaybettiği, yerleşimin Ayvalık’ta yer alan İlkkurşun Tepesi eteklerine kaydığı düşünülmektedir. Kentin daha sonraki çağlardaki gelişimi bu bölge merkezli olmuştur. İlkçağda Misya, Hititler, Frigler, Lidya, ortaçağda Roma İmparatorluğu ve Doğu Roma İmparatorluğu, 14. yüzyıldan itibaren de Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine girmiştir. 19. ve 20. yüzyılın başlarında en parlak dönemini geçiren kentte yaşayan Rum ahalinin, 1821 yılında Yunan ayaklanmasına katılması sonucu ilçenin büyük bir kısmı boşaltılmış, daha sonra dönmelerine izin verilmekle beraber kent eski canlılığına kavuşamamıştır. Bugün eski dönemlerden fazlaca kalıntıya rastlanmamasına rağmen, yer yer Antik Yunanistan ve Antik Roma çağlarına ait çanak ve çömlek parçacıkları görülmektedir. Ayvalık’ta birçok tarihi yapının yanı sıra ve Rumlardan kalma ev ve kiliseler bulunmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu Dönemi​

Kent dokusu Osmanlı döneminde formunu kazanmıştır. Bugünkü Ayvalık’ın kurulması 1430-1440 yıllarına rastlar. Ayvalık o zamanlar limana hakim bir tepe üzerinde kurulu idi. Doğu Roma İmparatorluğu’nu sıkıştıran Osmanlı İmparatorluğu, Alibey Adası’nda bir deniz üssü kurmuştur. Daha sonraları şehre Rumlar yerleşmeye başlamış ve kısa sürede Türk nüfusu aşmışlardır. Osmanlı kaynaklarında Ayvalık adına ilk kez 1772 yılında yayınlanan bir fermanla rastlanır. Bu fermanın, 1770’te Çeşme önlerinde Rus donanmasıyla yapılan bir savaştan dönerken Ayvalık’a uğrayan, daha sonra sadrazam olan Cezayirli Hasan Paşa tarafından çıkarttıldığı düşünülmektedir. Bölge, 1789’dan itibaren gayrimüslimlerin yaşadığı bir özerk bölge olmuştur. Bu özerklik 1821’deki Yunan ayaklanmasına dek sürmüş, bu ayaklanma sonucunda Ayvalık boşaltılarak 1840’ta Karesi Sancağı’na bağlı bir ilçe yapılmıştır. Daha sonra Rumların dönmesine izin verilmesine rağmen, ilçe eski canlılığına kavuşamamıştır. Osmanlı İmparatorluğu yönetiminin Anadolu’da incelemeler yapmak için gönderdiği Vital Guinet tarafından yayımlanan 1891 tarihli istatistiğe göre 21.666 olan kent nüfusunun 21.486’sı Rum, 180’i Türk’tür.

1900-1914 tarihli bir Fransız yıllığında Ayvalık’ın o zamanki sosyo-ekonomik yapısı hakkında şu bilgiler verilmektedir; “30.000 nüfusludur. Postasını Avusturya-Macaristan İmparatorluğu işletmektedir. Zeytinyağı, balmumu, yerli ipek, şarap, sabun dışsatımı yapılır ve şeker, kahve, yün, pamuklu kumaş, ham deri ithal eder. Fransa, Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, İtalya Krallığı’nın kentte konsoloslukları bulunur. Bankalar; Osmanlı Bankası, Atina Bankası, Viyana Kredi Bankası’dır. Aynı zamanda bir akademi, iki oteli bulunan ilçede içinde eczanesi de olan bir genel hastane ve cüzzam hastanesi faaliyet göstermektedir.” Mayıs 1917’de Otto Liman von Sanders’in komutası altındaki Alman kuvvetlerinin yardımı ile 12,000-23,000 Rum, Ayvalık’tan Anadolu’nun iç bölgelerine tehcir edildi.

YUNAN ADALARINA KAPIDA VİZE DÖNEMİ

Türk vatandaşları için 10 Yunan adasına kapıda vize ile giriş dönemi 1 Nisan’dan itibaren başladı. Kapıda vize uygulaması ile Türk turistler Schengen vizesine başvuruda bulunmalarına gerek kalmadan adaları ziyaret edebilecekler.

AYVALIK'TA EVLER DOĞALGAZLA BULUŞTU

"Aralık 2022’de başlayan ve bir plan dahilinde kent bütününe yayılan doğalgaz boru döşeme çalışmaları sonlandı ve evler doğalgazla buluştu."

Ayvalık’ta Aralık ayında başlayan ve bir plan dahilinde kent bütününe yayılan doğalgaz boru döşeme çalışmaları aksatılmadan sürüyor. Kazı çalışmalarının yanı sıra bir yandan da ana boruların cadde ve sokaklara kadar getirildiği proje çerçevesinde, Apartmanlara doğal gaz montajı yapıldı.